İçindekiler
Kafaya takmamak benim için biraz söylemesi kolay yapması zor işlerden biri. Ama zor diye de öyle salmak olmuyor tabi. Kendimce birçok şeyi daha az kafaya takmak için çeşitli şeyler denemişliğim var. Bazen işe yarıyor, bazen pek yaramıyor.
Tabi kafaya takılan konunun ciddiyeti de çok önemli. Ama işin üzerine gittikçe bu konuda genel olarak insan daha iyi hale geliyor, daha az kafaya takıyor. Kendi gözlemlerimden kafaya takmamak için yapabileceğiniz şeyler:
Yapabileceğin bir şey var mı, yok mu diye düşünmek
Herhangi bir şeyi kafaya takmamak için kendim en çok ne yapıyorum diye düşündüğümde, işin özü o konuyla ilgili bir şeyler yapıp yapamayacağımdan geçiyor. Kafama taktığım bir konu ile ilgili benim yapabileceğim hiçbir şey yoksa eğer, en iyisi bir şekilde bu gerçeği kabullenmek, ona göre düşünmeye başlamak ve yapabileceğim diğer şeylere odaklanmak.
Örneğin bir sınavdan geçer not alamadım ve kaldım. Üzücü bir durum tabi. İnsan ister istemez takıyor kafasına böyle şeyleri. Ama insanın bu gerçeği sabah akşam düşünüp kendisini yıpratmasının da kimseye faydası yok. Artık bu konuda geriye dönüp yapılabilecek bir şey yok. Sınavı geçemediğim gerçeğini kabullenmem lazım.
Eğer tekrar sınava girebileceksem, tekrar kalmamak için yapabileceğim şeyler hakkında kafa yormaya ne kadar erken başlarsam o kadar iyi. Ha belki tek seferlik bir sınavdı, bir daha bu sınava girme hakkım yok. O zaman da yine bu gerçeği ne kadar çabuk kabullenir, ve önüme bakıp yapmam gereken diğer şeylere odaklanırsam o kadar iyi.
Tabi yazının başında da bahsettiğim gibi bunlar biraz söylemesi kolay yapması zor şeyler. Ama işi kolaylaştırmak için birkaç yöntem var, bunlardan birisi de odaklanmak.
Odaklanarak kafaya takmamak
Genelde bir şeyi kafaya takmamak için o şeyi arkada bıraktıktan sonra başka bir şeye odaklanmak gerekiyor. İnsan beyni öyle boş boş durabilen bir şey değil. Bir şeyi düşünmüyorsanız başka bir şeyi düşünmeniz gerekiyor illa ki. O yüzden kafayı takmamak istediğiniz şeyin yerine dikkati toplayıp sizin için daha önemli, ve hakkında bir şeyler yapabileceğiniz başka bir şeye odaklanmak çok önemli.
Odaklanmak da bir beceri tabi. Çok da önemli bir beceri bence. Ve insanın kendisini geliştirmesi gereken bir beceri. Öyle ha diyince insan istediği şeye istediği şekilde odaklanamıyor. Ama insan kendisini bu konuda geliştirirse, bir şeyleri kafaya takmama konusunda biraz daha başarılı olabilir. “Mindfulness” gibi şeyler üzerinden çalışmak da odaklanmak konusunda yardımcı olabilir.
Yapılacak başka işlerin olması
Az önce odaklanmaktan bahsetmiştik. Başka bir şeye odaklanabilmek için yapacağınız, üzerinde çalışabileceğiniz başka şeylerin olması gerekiyor. Bazı işsiz güçsüz insanların abuk subuk küçük şeyleri sürekli kafaya takıp kendilerine dert edinmeleri de bu yüzden olsa gerek. İnsan yapacak başka bir şeyi olmayınca ister istemez saçma şeylere kafayı takıp kalıyor.
Tabi bu yapılacak başka şeylerin el altında hazır olması da önemli. İnsan anlık olarak da düşünebilir: bu konuda yapabileceğim bir şey yok, başka yapabileceğim ne var diye. Ama elimizin altında bir yapılacaklar listemizin olması, veya çeşitli konularda önceden yaptığımız planların olması bizim yeni bir şeye daha çabuk ve kolay odaklanmamızı sağlar. Kafaya taktığımız şeylerden daha kolay sıyrılırız.
Yazarak kafaya takmamak
Bazen kafaya takmamak konusunda zorlandığımda biraz yazarak düşünmek, durumu analiz etmek çok yardımcı oluyor. Yazarken insan bir konuda daha dikkatli ve yoğun düşünebiliyor. Kafaya taktığımız konu hakkında yavaş yavaş, sakince, dikkatli bir şekilde düşününce de genelde insan o kadar da kafaya takmamak gerektiğini anlıyor.
Başka insanlara tavsiye verirken kafaya bu kadar takma değmez deriz kolayca. Ama konu kendimiz olunca bunu demek çok kolay olmaz. Yazmak biraz bunu kendimize dememizi kolaylaştırıyor. Kendimizi birazcık dışarıdan görmemizi sağlıyor. Bunun sebebi de bence yazma hızımızın düşünme hızımızdan yavaş olması. Hal böyle olunca yazmak yavaş yavaş, dikkatli dikkatli düşünmeye zorluyor insanı. Bu da tüm bu anlattığım faydaları getiriyor.
Yazmak tabi insana ilk başlarda garip gelebiliyor. Aslında bence hiç garip gelmemesi gereken bir şey ama herhalde toplum olarak yazmaya yazmaya yadırgamaya başlıyoruz bu işi zamanla. Uygun bir defter ve kalemle kolayca alışılınıyor merak etmeyin.
En kötüsünü düşünmek
Kafaya takmamak için kendimce denediğim ve işe yaradığını düşündüğüm bir başka şey ise kafayı taktığım konu ile ilgili en kötü ne olabileceğini düşünmek. Bazen gerçekten başımıza kötü şeyler gelebiliyor. Örneğin zamansız bir şekilde bir yakınımızı kaybedebiliriz, ve bu konuda kabullenmekten başka çaremiz yoktur. Ama çoğu zaman kafaya taktığımız şeyler aslında dünyanın sonu gibi şeyler olmuyor. Sadece biz paniğe kapılıyoruz, durumu abartıyoruz.
Örneğin uzun yolda arabanızla gidiyorsunuz ve arabanız bozuldu. Sinir bozucu bir durum tabi. Ama bazı insanlar böyle durumlarda ölüp bitiyorlar. Dünyanın sonu gelmiş gibi. Aslında biraz sakince düşününce anlaşılıyor ki bir şey olacağı yok. En kötü ne olabilir? Biraz zaman kaybedeceksiniz, belki biraz masraf çıkacak, ve sonrasında bir şekilde her şey yoluna girecek. Kim arabayla yolda kalmış da kurda kuşa yem olmuş. Bir şekilde siz isteseniz de istemeseniz de bu durumdan kurtulacaksınız, ve hayatınıza devam edeceksiniz. Bu da aralarda arkadaşlarınıza anlatacağınız bir anı olacak.
Birçok durumda çeşitli şeyleri kafaya takmamak için yapabileceğiniz şeyler var. Bana göre bunlar yukarıda da anlattığım gibi aslında biraz iç içe geçen şeyler. Ha her zaman çok kolay da olmayabiliyor. Birazcık deneyim de gerekiyor birçok şeyde olduğu gibi. Ama zamanla insan, özellikle değmeyecek şeyleri, daha az kafaya takmayı başarabiliyor.