Sözcükler hayal gücünüzü kullanmanızı sağlar, görüntülerse sınırlar.
Kürşat Başar, Yaz, S.33
Belki de hayatta ilk öğrendiği şey “kaybetmek” olan çocuklar için hayaller kurmak, hayata tutunmanın ve bir günü daha sürdürebilmenin tek yoludur.
Kürşat Başar, Yaz, S.34
Sanırım insan bir şeye inanmak isterse ne olursa olsun, kaç yaşına gelirse gelsin farketmiyor, inanıyor.
Kürşat Başar, Yaz, S.49
Onlar için dünya çoktan bozulmuştu ve o bozulmuş dünyanın içinde kendilerine bu evden başka bir yer bulamıyorlardı.
Ne garip çoğumuz bulamıyoruz aslında.
Koskoca bir dünyada kendine bir yer bulmak nasıl böyle zor olabilir ki? Aslında herkesin yaşamak istediği bir yer olmalı ama sanırım hiçbirimiz gerçekte olmak istediğimiz yeri bulamıyoruz ve hepimiz bize sorulmadan bırakıldığımız bir yerde yaşamaya çalıştığımız için böylece şaşkınız.
Belki de insanlar bu yüzden neresi olduğunu bilemediği ama her nedense ait olduğunu sandığı bir başka yere gitmeye çalışıyor…
Kürşat Başar, Yaz, S.55
Ama sonunda pek fazla bir şey değişmemişti. Birileri daha büyük evlerde otururken ötekiler daha küçük evlerde oturuyor, herkes daha büyük bir evde oturmak için çabalıyor ama sonunda herkes ancak kendi sığacağı kadar küçük bir toprak parçasına gömülüp unutuluyor.
Kürşat Başar, Yaz, S.75
Büyük, unutulmaz aşkların en önemli özelliği yazılmış olmaları…
Kürşat Başar, Yaz, S.124
Bir şairin yazdığı gibi artık kimselerin vakti yoktu, durup ince şeyleri anlamaya…
Kürşat Başar, Yaz, S.172
Okudukça öğrenirsiniz, öğrendikçe artık sizi büyüleyen şeyler azalır… bilgi, ölümcül bir dosttur…
Kürşat Başar, Yaz, S.176
Bitmesin diye bir kitabın son sayfalarında durup bütün hikayeyi yeniden, yeniden hatırlamak gibiydi
Kürşat Başar, Yaz, S.179
Bildiklerimin tümü aslında dokunulmamış, yaşanmamış, yalnızca öğrenilmiş şeylerdi. Ve bu bilginin insana hayatta çok fazla yararı olmuyormuş.
Kürşat Başar, Yaz, S.241
Hayat seçimlerden ve vazgeçişlerden oluşuyor, bense hayatım boyunca bir şeyi bir başkasını seçmek istemedim.
Kürşat Başar, Yaz, S.289