Arkadaşlarla Ağva için plan yaptık. Herkes baya hevesliydi bu küçük tatil için. Galiba herkes pandemide evde oturmaktan sıkılmış. Ben aslında son zamanlarda iş nedeniyle tam tersi hep dışarıdayım, sürekli bir toplantı falan. Ama normalde arkadaşlarla bu tarz mini tatiller çok yapardık pandemi öncesinde. Sıkılmış olmaktan çok bir değişiklik olması açısından hevesliydim ben de bu tatile.
Cuma-Cumartesi-Pazar olarak 3 günlük bir tatil planımız vardı. Fazıl ve Seda Ankara’dan geleceklerdi, Fazıl Perşembe gecesi bizde kalacaktı, Cuma sabahı da hep beraber bizde toplanıp yola çıkacaktık. Ki tam olarak da böyle oldu. Biz zaten Fazıl’la Perşembe akşamından başlattık tatili. Oturduk bol bol sohbe ettik, laf lafı açtı derken neredeyse bir şişe viski bitirmişiz. Sabaha zor kalktık.
Cuma sabahı son bir iki hazırlığımızı da yapıp yola çıktık. Ağva zaten yakın sayılır. Bizim evden 1 saat 45 dakika falan sürüyor. Öğleden önce vardık otelimize. Otelin ismi Beyaz Ev. Nehir kenarında güzel bir verandası olan bir butik otel. Hafif salaş ama bir eksiği yok, bol huzurlu. Biz geldiğimizde saat daha check-in saatinden erken olduğu için otelde birer çay-kahve içip, açlığımızı bastırmak için tost yiyip, Ağva merkezi gezmeye gittik.
Ağva merkezde gerçi yapacak pek bir şey yok. Zaten pandemiden dolayı her yer kapalı. Ama güzel bir sahil var Ağva’da. Hava da çok güzeldi. Bir saate yakın gezindik sahilde. Tabi malum hafta içi olduğu için aramızdan bazılarının iş toplantıları falan vardı. Merkezde de yeterince gezindiğimiz ve yapacak bir şey kalmadığı için otelimize geri döndük. Geçtik verandamıza oturduk tekrardan. Zaten verandada oturmak bütün tatilin özeti diyebilirim. Geceleri odalarda çeşitli oyunlar oynamak dışında 3 gün boyunca verandada sessizliğin içinde, nehrin kenarında oturduk. Güzeldi.
İlk gün otele giriş işlerini halledip odalarımıza da giriş yapınca tatil resmi olarak da başlamış oldu. Biz Fazıl’la bir ara markete gidip geldik arabayla. Aslında otelde sabahtan gece 10’a kadar mutfak açık. Bizim alışverişimiz gece odalara çekildikten sonra oyun oynarken yiyip içeceklerimize yönelikti daha çok. Odalar da bu arada gayet iyiydi. Öyle bir ekstrası yok ama gayet temiz güzel odalar. Gerçi Fazıl’ınkinin nefis manzarası olan bir balkonu vardı. Neyse.
İlk gün herkes kafasına göre takıldı, kimi odada dinlendi, kim iş yaptı. Akşam 8’de yemekte buluştuk. Oteli yemekler bakımından aramızdan beğenenler de oldu beğenmeyenler de. Benim kendi görüşüm genel anlamda fena değil şeklinde. Biraz da beklenti meselesi aslında. Ağva’da ortalama bir butik otelde tüm gün çalışan bir mutfağa göre benim bir şikayetim yoktu açıkçası. Zaten öyle herhangi birimizi çok rahatsız eden bir sorun da yaşamadık.
Tatilin yarısı gün içinde verandada miskinlik yapmakla geçtiyse, yarısı da yukarıda da bahsettiğim gibi akşam yemeğinden sonra odalarda oynadığımız kıran kırana geçen oyunlarla geçti herhalde. Bizim ekip tam bir hırs küpü çıktı. Code Names ve Exploding Kittens oynadık. Oyunların ne olduklarını merak eden varsa girsin baksın linklerden. Her el sonunda bir kızaran bozaran oldu mutlaka. İyi yine kimse kimseye oyunlar yüzünden küsmeden bitirdik tatili. Ben kendim pek hırslı olmuyorum böyle oyunlarda. Öyle bir duygum yok herhalde. Genelde içkimi yudumlayıp goy goy yapmakla geçti benim için bu oyun geceleri. Baya eğlendik ama. Herhalde neredeyse sabah 4’lere kadar oyun oynamışızdır.
Cumartesi günü de Pazar günü de zaten şimdiye kadar anlattıklarımdan farklı bir şey yapmadan geçti. Pazar gününün tek farkı akşamüstü toplanıp İstanbul’a dönmemiz oldu. Aslında rezervasyon Pazar gecesi de kalabileceğimiz şekildeydi ama herkesin işinden gücünden dolayı Pazartesi sabah dönmek yorucu olacaktı. Pazar akşamüstü yola çıkıp İstanbul’a döndük. Bizim eve gelip hep beraber yemek yiyip, biraz daha sohbet edip vedalaştık. Fazıl bir gece daha bizde kalıp ertesi gün gitti.
Gayet güzel bir mini tatil oldu. Biraz uykusuz kaldık gerçi ama sorun değil. Önümüzdeki haftasonu kapatacağım uyku farkını. Aslında bu tarz tatilleri neredeyse her ay yapardık önceden. Ama pandemi biraz içine etti her şeyin. Bakalım ne olacak bu pandemi işi. Göreceğiz hep beraber.