Çalışmayan insan, dışa vurmasa da, kendine itiraf etmese de, ister istemez kendisine olan saygısını kaybeder.
Bir yerlerde bir şeyleri beklerken hiçbir şey yapmadan oturup sıkılan, oflayıp poflayan insanlara gıcık oluyorum. Bomboş bir hayatın varsa, bir yerde bir saat beklerken kendine yapacak hiçbir şey bulamıyorsan, aklına Instagram’a girmekten başka hiçbir şey gelmiyorsa sıkılırsın tabi.
Tabi insanları yargılamamak lazım değil mi? Herkesin her şey için kendine göre bir nedeni var sonuçta. Haklısınız. Ama dikkat etmek gerekir ki bu tarz “herkes haklıdır, herkesin bir nedeni vardır”cılıklar, öncesinde tembellik, sonrasında bir Polyana misali bütün bu tembelliği mazur görme kafası oluşturur insanda. Çalışmayan insan, dışa vurmasa da, kendine itiraf etmese de, ister istemez kendisine olan saygısını kaybeder.
Neyse..
Amacım aslında bu konulara girmek değil ama insanın arada bir içini dökmesi keyifli olabiliyor. Amacım birazcık da olsa insanların beklerken geçen zamanları bir fırsat olarak görmesini sağlamak.
Düşün, Planla
Demem o ki, bu “modern” iş hayatında, tamamen kendinize ayırılmış bir saati bile normalde zaten zor buluyorsunuz. Onun için bir yerlerde beklerken aman beklemekten çok sıkılıyorum, ölüyorum, işkence bu demeyi bırakın da “düşünün”. Bir saat boş vaktim var, normalde yapamayacağım ne yapabilirim diye düşünün. Kitap okuyun, yazın, bir hobiniz varsa beklerken uğraşabileceğiniz onunla uğraşın. Bir şey bulun kendinize.
Tabi ben yukarıda “düşünün” derken, elde sadece telefonla bir yere beklemeye gidip, sonra da ne yapsam diye “düşünün” demiyorum. Öncesinden düşünün, azıcık plan yapın. Araba muayenesi için bir saat bekleyeceğim ne yapsam diye önceden düşünün, 5 saat otobüste gideceğim neler yapabilirim diye düşünün. Kitap mı okumak istiyorsunuz, öncesinde bir kitap alın kendinize kitapçıya gidip. Bilgisayarda bir iş mi yapmak istiyorsunuz, laptop’ınızı yanınıza alın. Ya da belki bir tabletiniz vardır o da iş görür, yanınıza onu alırsınız. Bir şeyler düşünün işte önceden.