Düşünmek her şeydir. Düşünmeyen insan olamaz. Düşündüğün için, düşündüğün şeyler sayesinde varsındır. Bunlar seni kendin yapar. Bunlar karakterini oluşturur.
Bir gözlemimden bahsetmek istiyorum. Bunun herkes için değil ama çoğunluk için geçerli olduğunu düşünüyorum. Aynı zamanda belki de yanlış gözlemliyorumdur çünkü biraz da gözlemlemesi zor bir şey. Öyle tek seferlik bir gözlem değil daha çok genele yayılan bir gözlem. Neyse, çok uzattım.
İnsanlar düşünmüyormuş gibi geliyor bana.
Bu düşünce aklıma tek başıma salonda oturup camdan bahçeyi izlerken çeşitli şeyler hakkında düşünürken geldi. Hakikaten çoğu insan bana hiç düşünmüyormuş gibi geliyor. Beş saniye boş kalsınlar, herkes hemen ya yapacak, kurcalayacak bir şeyler arıyor; ya da hemen telefonu açıp Instagram’dan beynine çeşit çeşit, gerekli gereksiz bilgi girişi sağlıyor. Ama kimse düşünmüyor.
Beş dakika başka bir şey yapmadan oturup düşünmek insanlara çok zor geliyor. Beş dakikayı abartmadan söylüyorum. Gidin şimdi herhangi birisine diyin ki şurada beş dakika hiçbir şey yapmadan oturacaksın. Telefon melefon yok, beş dakika öyle oturacaksın. Herkes on saniyeden falan sonra ne yapacağını şaşırıyor.
Alışkanlık da olmuş tabi bu düşünmememize neden olan araçlar. Ben kendimi bazen farketmeden sosyal medyada buluyorum. Ne ara elime telefonumu aldım da Facebook’a girdim bilmiyorum. Zaten alışkanlık olmasının bir göstergesi de bu. Bilincinde olmadan yapıyorsun bu hareketleri, düşünmeden.
Düşünmeden Olmaz
Bütün bunlar çok tehlikeli geliyor bana. Düşünmemek nedir ya? Saçma sapan bir toplum haline geliyoruz. Düşünmek her şeydir. Düşünmeyen insan olamaz. Düşündüğün için, düşündüğün şeyler sayesinde varsındır. Bunlar seni kendin yapar. Bunlar karakterini oluşturur.
Herkes kendine öz düşündüğü için herkes farklıdır. Ki bu iyidir. Düşündükçe bir yere varır insan. Düşündükçe gelişir. Düşündükçe yaşar.
Matrix’teki gibi oluyor öbür türlü, film olan. Uyutayım ben seni, vereyim sürekli beynine bir bilgi akışı, sen de izle dur. Ömrün bitene kadar. Düşünmeyen toplum mu olur ya. Ondan sonra şikayet ediyoruz bir ton şeyden.
Aslında şikayet bile etmiyoruz. O da düşünmeyi gerektiriyor. Başkaları düşünmüş şikayet ediyor. Biz Instagram’dan görüp onların şikayetlerine kafa sallıyoruz. Sağa sola veya yukarı aşağı. Düşünmeye düşünmeye hayatta geldiğimiz nokta hangisini gerektirirse artık.