Geçenlerde yakın bir arkadaşım çok üzüldü. Haliyle bu durum beni de çok üzdü tabi. Sonra bir yandan da fark ettim ki insanın kendiyle ilgili bir şeye üzülmesiyle, bir yakını, bir sevdiği için üzülmesi biraz farklı oluyor.
Başkası için üzülmek daha kötü bir duygu sanki. Çünkü buna bir de çaresizlik duygusu eşlik ediyor gibi. Ne bileyim hani insan kendisi için üzülünce yapsın yapmasın üzüldüğü şey ile ilgili bir seçeneklerini, yapabileceklerini düşünüyor. Yapılabilecek tek şey kabullenmek olsa bile.
Üzücü olayla ilgili hiçbir şey yapılamıyorsa bile insan kendisi bir şeyleri kabullenebiliyor. Ama işte gidip de bir başkası yerine bir şeyler kabullenemiyorsunuz. O insanın kafasının içinden tam olarak ne geçiyor bilemiyorsunuz. Karşınızdaki insan kendisini daha iyi hissetsin istiyorsunuz ama bunun için somut bir şey yapamıyorsunuz.
Var tabi hani üzgün olan sevdiklerimiz için yapılabilecek çokça şey, küçümsemeyeyim bunları. Bazen birisini sadece dinlemek bile o kişi için çok rahatlatıcı olabiliyor. Ama hani ne bileyim yine de bir belirsizlik oluyor. Karşı tarafın durumunu tam olarak bilemiyorsunuz. İyi hissetsin diye elinizden geleni yapıyorsunuz ama kendimiz için bir şey yapmak gibi sonuçlardan net emin olamıyorsunuz. Bir tık da olsa bir çaresizlik, eksik hissetme duygusu eşlik ediyor duruma sanki hep.
Çok genel kalıyor tabi bu bahsettiklerim biliyorum. Çeşit çeşit durum var. Çeşit çeşit üzgünlükle ilgili ruh hali var. Belki bazı durumlarda insanın kendisinin çok üzgün olması en kötüsüdür. Başkasının da başına gelsin böyle bir şey istemezsiniz ama yine de en kötüsünün kendi başınıza gelmiş olduğunu düşünürsünüz. Bilemiyorum. Dediğim gibi genel kalıyor birazcık bu dediklerim ama yine de son zamanlarda bir sevdiğim için üzülmek kendim için üzülmekten daha kötüymüş dediğim daha fazla oldu sanki.