Yurtdışı Arayışları yazımda en son Bentley University’e gitmeye karar verdim demiştim. Bu iş kesinleştiğinde herhalde Mart veya Nisan civarıydı. Okul bitmek üzereydi, gitmeye üç beş ay falan kalmıştı. Yurtdışında yaşamaya gidiyor olmak ilginç. O zamanki ben için kısa sürede büyük değişiklik.
Genel olarak çok yoğun duygular içinde değildim gibi geliyor. Yoğun hislerden çok hafif ama gelip giden çok sayıda düşünce vardı sanki kafamda. Ne bileyim sonuçta o güne kadar bırak yurtdışında yaşamayı, Ankara dışına bile öyle pek uzun süreli çıkmamıştım. Üniversite bitene kadar ailemle beraber güzel güzel yaşamıştım. Bu hayatın değişiyor olması iyi kötü bir ton yeni düşünce ve duygu oluşturuyor insanın kafasında.
Bazen bu tarz kararları insan bir çeşit cahil cesaretiyle alıyor diyorum şimdi düşününce. Bilmiyorsun çünkü başına gelecekleri. Dönüp baktığında diyorsun ki bunları başında söyleselerdi bu kararları veremezdim herhalde. Ha bu pişmanım demek değil kesinlikle. İyi ki yapmışım o zamanlar yapmak istediklerimi. Sadece demek istediğim insanın yeterince cesaretli olamayabileceği her şeyi bilirse. Bilinmeyene adım atmak daha kolay olabiliyor. Neyse kendimi anlatabiliyor muyum çok emin değilim gerçi ama bu tarz bir şeyler işte.
Her Şey Güzel Olacak
Tabi sadece karamsar, kaygı veren hislerden bahsetmemek gerek. İki çok yakın arkadaşım da, biri benimle beraber Bentley’e geliyor olmak üzere, aynı zamanda Boston’a taşınıyorlardı. Birçok onu yaparız bunu ederizler, kafalarda heyecanlı planlar. Bir yandan beraber ev bulma çabaları vs.
Şimdi düşününce olayın benim için tam olarak ne anlama geldiğini bilmeden bir şekilde planlar yapıyormuşum diyorum. Zaten ne yapacaksın başka, diğer seçenek oturup hiçbir şey yapmamak.
Yeni Hayat
Uçaktan indiğim anı biraz daha net hatırlıyorum. New York’a inmiştik son aktarmadan önce. Amerika’ya ilk defa geliyorum ben tabi. O anın bir şekilde farkına varabilmiştim. Bir süre buradayım, şimdiye kadar olandan farklı bir hayatım olacak demiştim mutlu bir heyecanla.
Bakmayın gerçi benim böyle bunu kendime göre biraz romantik romantik anlattığıma. Öyle filmlik bir hayatım olmadı Amerika’da tabi. Ama bana giderken hiç tahmin etmediğim şekilde tecrübeler katan bir dört beş yıl geçirdim.