Sosyal ve çevresi geniş arkadaşlarımı düşündükçe benim çok arkadaşım yokmuş gibi geliyor bazen. Hafif hüzünlü de bir düşünce aslında bu. Ama hani şikayetçi olduğum bir konu mu, pek değil. Zaten hayatımın çoğunda yeni arkadaşlıklar arayan bir insan olmadım. Gerçi var mıdır öyle sürekli yeni arkadaş arayanlar? Vardır herhalde. Neyse.
Ben hep aynı arkadaşlarımla beraber takılmaktan hoşlandım. Üniversite yıllarında yeni insanlarla tanışmam gereken ortamları sevmezdim. Şu anda da pek sevmiyorum zaten. Ama samimi arkadaşlarımla aynı şeyleri defalarca kez yapmaya bayılırım. Amerika’daki ilk yılım yazımda da bahsetmiştim birazcık bu konudan. Orada da benzer bir durum vardı. Gerçi bu sadece arkadaşlarım için de geçerli değil sanki. Bir çok konuda, sevdiğim ve alıştığım bir şey varsa eğer ortada, değişikliğe çok yanaşmayan bir insan olmuşumdur. Ama şu anda konumuz arkadaşlarımız.
Evet, biraz az arkadaşım oldu galiba benim diğer insanlara göre, en azından ben öyle hissediyorum. Arka taraftan birilerinin ama belki senin gerçek ve samimi arkadaşlıkların çoğu insanınkinden daha fazladır dediğini duyuyorum. Belki öyledir, belki değildir, ama bu işin felsefesine de çok giresim yok. Arkadaşlığın tanımı nedir, kim gerçek arkadaştır kim değildir, Facebook’ta arkadaş olmak bu tartışmada kendine nasıl bir yer bulur gibi konular derin konular.
Peki Ben Yalnız Mıyım?
“Yalnızlık öldürür.” cümlesinin çok doğru olduğunu düşünüyorum. Bunun doğru olduğunu düşünüp de yeni insanlarla tanışmaktan kaçınmak da çok tutarlı bir duruş mu emin değilim tabi. Hatta bazen şöyle kışın bir Bodrum köyünde yalnız yalnız yaşasam acayip huzurlu ve mutlu olmaz mıyım diye de düşünmüyor değilim. Bu da pek tutarlı değil bu paragrafın ilk cümlesiyle. Ama dediğim gibi bu “Yalnızlık öldürür.” cümlesinin doğru olduğunu düşünüyorum kesinlikle. Bu galiba ıspanağın sağlıklı olduğunu bilmek ama tadını sevmeyip yememek gibi bir şey.
Arkadaşlar konusuna dönecek olursak az arkadaşım varmış gibi geliyor ama bu durumdan şikayetçi değilim. Bu az öz arkadaşlarımla görüşüp güzel anlar yaşayabildikçe ben kendimi mutlu hissediyorum. Bunun çok sık olmasına da ihtiyaç duymuyorum. Hatta böylesi sanki işime de geliyor. Hem yalnız yalnız bol bol vakit geçiriyorum, hem de ölmüyorum sanki. Sanki.