Selamlar gençler, nasılsınız? Sizlere müthiş bir Gulet Nation gezisi sonrası yazıyorum. Gezide gün gün yazma fırsatım çok olmadı ama şimdi genel izlenimlerimi biraz anlatmak istiyorum.
Dört günlük bir mavi tur gezisi aslında olay. Bozburun, Selimiye yakınlarındaki koylarda gezdik ettik. Daha doğrusu çok gezinti yapmadık, sabahtan koylara gidip demir atıp gün içinde oralarda takıldık. Tekne güzeldi, koylar güzeldi, deniz güzeldi, yemekler güzeldi ama işin özü kesinlikle insan. Gulet Nation‘ın Sail Nation ruhuyla yaptığı bu tarz etkinlikleri özel yapan şey ne teknesi, ne de denizi. Özel olan kesinlikle güzel insanları bir araya getirmeleri.
Aslında düşününce insana garip geliyor. Güzel insanlar zaten varlar etrafta, ve birbirlerini bulup güzel vakit geçiriyor olmaları lazım. Böyle etkinliklerin aşırı bir fark yaratmaması lazım. Ama gel gör ki iz bırakıyor böyler şeyler yine de. Uzun süre anısı kalıyor akıllarda, kopmakta zorlanıyor insan.
Burak ve Sedef’in (Gulet Nation kurucuları) bence başardığı en büyük şey bu güzel ekipleri kurabilmeleri. Kolay kolay çoğu kişide rastlanmayan bir yetenek. Çoğu insan sadece kendisini, kendi hoşlandığı şeyi düşünüyor çünkü. Diyelim dışarıda bir buluşma organize edecek birisi, sadece kendi istediği aktiviteyi seçiyor ve kendi istediği insanları çağırıyor. Ama toplanacak ekip birbiriyle ne kadar uyumlu olur pek düşünülmüyor. Çoğu insan sadece kendini ve kendi eğlencesini düşünme eğiliminde.
Kendini değil başkalarını düşünen insanlar zaten benim gözümde güzel insan oluyorlar ve güzel şeyler yapıyorlar. Ya da şöyle düzelteyim sadece kendini değil aynı zamanda başkalarını da düşünenler diyeyim.
Gezinin spesifiklerine çok girmeyeceğim. Yoksa hediyelerimiz, aktivitelerimiz, margaritalarımız anlatacak çok şey var. Ama güzel insanlar bir araya geldikten sonra bunlar değişse de zaman güzel geçiyor. Ortadaki ruh benim için işin temeli ve asıl değerli olan şey. Buradan bir kez daha Gulet Nation’a, Burak ve Sedef’e bu ruhu yarattıkları için teşekkür ediyorum.