26.12.2017 – Beşiktaş/Ev
Selam herkese. Huzurlu bir sabah geçiriyorum şu anda, planlarıma uygun şekillerde.
Sabah 05:30’da kalktım, kendime bir çay koyup meditasyon yaptım.
Cansu sağolsun Amerika’dan bana değişik Earl Grey çaylar getirmiş. Dört çeşit var, ilkini açtım, T2 diye bir marka. Gayet güzelmiş.
Meditasyon da verimli geçti.
Uykudan uyanıp, erken saatte ve karanlıkta yaptığım meditasyonlar daha verimli oluyor sanki. Belki nabzım sabah yeni uyandığımda daha düşük oluyor diyedir. Belki de sabah kafamı kurcalayan daha az şey var diyedir. Belki de sabahın sessizliği yardımcı oluyordur. Veya belki de sabah zihnim daha az yorgun olduğu için daha rahat konsantre olabiliyorumdur. Veya belki de hepsi birden etkilidir. Genelde öyle olur zaten.
Bilemiyorum Altan.
Neyse meditasyon güzel geçti, sonra da bloga zaman harcadım.
Blogla uğraşmak keyifli ya gerçekten. Bazen yazı yazmak zor geliyor ama yazmış olmak büyük bir haz veriyor. Hani bazı yazarlar derler ya yazmayı sevmiyorum, yazmış olmayı seviyorum diye. O misal.
Neyse.
Bloga vakit ayırdıktan sonra zaten yavaştan kahvaltı yap, üç beş ev işi yap, kedi kumu temizle, çöp çıkar vs. derken şu anda buradayız, yazımızı yazıyoruz.
Kendime bir bardak daha çay koydum. Amacım keyifle bu çayı içerken üç beş işe daha bakmak evde. Sonrasında ise dışarı çıkıp dışarıda halletmem gereken işlere başlayacağım.
Haydi rastgele.