11.11.2016 – Beşiktaş/Ev
Geriye dönüp baktığımda bu rahatsız olduğum şeyleri iyi kötü bir şekilde hep hallettim. Ha halledemediğim de olmuştur, olacaktır da ama hep alternatif bir yol bulunuyor.
Cuma sabahı. Şu anda çok huzurluyum. Huzur verici bir müzik dinliyorum. Spotify’da Peaceful Piano adlı bir playlist var, tavsiye ederim. Earl Grey çayım var yanımda. Bilgisayarımın başındayım. Çok zevkli olmasa da rahat bir iş yapıyorum, bir takım data girişi işi. Sonra farkediyorum, ya böyle sakin sakin iş yapınca ne güzel oluyormuş diyorum, stressiz, huzurlu. İyi peki hoş da, sonra biraz kendime geliyorum, yaptığım işe bakıyorum, data girmek. E hani huzurluydu ne güzel, şimdi noldu? Olan şu, ben bu işin beni tatmin etmeyeceğini biliyorum, beni hedeflerime götürmeyeceğini de. E ulan, zor işler yapınca da geriliyorsun ediyorsun, sıkıntılara giriyorsun. Ne bok istiyorsun sen aq? Ne istediğim uzun vadede belli, onu burada konuşmaya gerek yok. Asıl benim yapmam gereken beni zorlayan işlerden tırsmayı bırakmak. Değiştir şu kafayı, bu kadar germe kendini. Eninde sonunda o işleri de bir şekilde hallediyorsun. Bir Polyana beklentisi de değil bu. Hakikaten geriye dönüp baktığımda bu rahatsız olduğum şeyleri iyi kötü bir şekilde hep hallettim. Ha halledemediğim de olmuştur, olacaktır da ama hep alternatif bir yol bulunuyor. Sen elinden geleni yap yeter ki, gerisini takma çok.
Ek: Bu arada beni tatmin eden ama gerilimli olmayan işler de yok değil. Mesela kod yazmak, bir şey geliştirmek. Ama zaman derdi, birine beğendirme derdi olmadan. Gerçi bu da düşününce beni hedeflerime ne kadar götürür bilemedim. Sonuçta bir şey başarmak için illa stresli işler yapmak gerekecektir.