Koşmanın Yan Etkileri Üzerine

Koşmanın Yan Etkileri Üzerine

Şu anda bir sakatlık sürecinden geçiyorum. Yaklaşık 2 aydır 5km’den daha fazla pek koşamadım. Aslında birazdan bahsedeceklerimin bu sakatlıkla doğrudan bir ilgisi yok. Sadece sakatlık bu bahsedeceklerimi tekrardan aklıma getirdi ve kafamda biraz daha netleştirdi.

Ara sıra insanlara neden bu kadar koştuğumu açıklamam gerekiyor. Önden söyleyeyim çok fazla koşmak sağlıklı bir şey değil. Ben de zaten sağlıklı diye koşmuyorum. Neden koştuğum ayrı bir yazının konusu olur ama bu yazı için koşmak benim çok sevdiğim bir hobi diyebiliriz. Evet çok fazla koşmanın kendisi çok sağlıklı değil ama koşmanın benim için sağlıkla ve mutlulukla ilgili başka bir çok yan etkisi var. Ben de biraz bu yan etkilerden bahsetmek istiyorum.

Daha İyi Beslenme

Yaban Mersini

Koşu sayesinde insan ister istemez daha sağlıklı besleniyor. Yani normalde sporla uğraşılmadığı zaman daha iyi beslenmek bence zor bir iş. Belli bir irade ve disiplin gerektiriyor. Hem etrafımdan hem de kendimden görüyorum bir anda daha sağlıklı ve kaliteli beslenmenin zor bir şey olduğunu. Koştuğum zamanlarda ise bu iş o kadar zor gelmiyor. Tam olarak bu neden böyle bilmiyorum. Ama mesela normalde kendiliğimden meyve yiyesim gelmez. Bir şekilde alışverişini yapıp kendime meyve yemeği hatırlatmam gerekir. Koştuğum zamanlarda ise bu konuda çok fazla düşünmeden bol bol meyve yiyorum. İçten içe koşmak beni daha sağlıklı beslenmeye itiyor. Belki bilinçaltım koştuğum için beni kendi kendine zorluyor daha sağlıklı beslenmeye.

Başka bir örnek vereyim: kahvaltı yapmak. Koşmadığım zamanlarda kahvaltı yapmak benim için zor bir iş. Bir kere sabahları aç kalkan bir insan değilim. Öyle yemek hazırlamayı seven bir insan da değilim. Dolayısıyla kahvaltı hep üşendiğim bir olay olmuştur. Ama koştuğum zamanlar buna çok üşenmiyorum. Koşu olayı benim için değerli ve benim bunu destekleyecek şekilde beslenmem gerekiyor, bu yüzden kahvaltı için verdiğim uğraş bana koymuyor.

Normalde yemediğim bir şeyi yemek de değil olay sadece. Genel anlamda daha kaliteli şeyler yiyorum koştuğum zamanlarda. Ne bileyim fast food’dan kaçınıyorum mesela. Daha besin değeri yüksek, vitamini, minareli, lifi vs. bol şeyler yemeğe çalışıyorum. Yoksa koşu performansımın düşeceğimi düşünüyorum.

Yazdıkça aklıma tonla örnek geliyor. Daha fazla su içmek, daha az tatlı yemek vs. vs. Tonla iyi şey beslenmeyle ilgili. Ama koşunun hayatıma yaptığı bu etkiyi özellikle sakatlanıp koşamadığım zaman anladım. Mesela yukarıda meyve diyordum, şimdi koşamadığım için meyve yemek o kadar aklıma gelmiyor. Veya aklıma gelince de üşeniyorum. Ya neyse sonra yerim, nasıl olsa koşmuyorum şu aralar, benim için o kadar acil bir ihtiyaç değil sanki meyve yemek diyorum. Bunu farkedince iyice dank etti kafama. Lan koşu ne güzel şey ya. Hem çok seviyorum hem de beni daha sağlıklı beslenen bir insan yapıyor.

Daha Az Alkol

Gin And Tonic

Bu kısım herkes için geçerli olmayabilir. Ama alkol tüketiminizi azaltmak istiyor ve bu konuda zorlanıyorsanız çıkın koşun. Çok net. Çıkın koşun, alkol konusunda endişeleriniz kalmayacak, otomatikman daha az içeceksiniz. İçtiğiniz her kadehi de daha keyifli içeceksiniz.

Alkolün spor performansına etkileri konusunda bilimsel bilgilerim yok. Belki de direkt olarak negatif bir etkisi yoktur. Bu konuda uzman değilim. Ama şimdiye kadar yüzlerce kez duymuşumdur alkolün spora iyi bir etkisi olmadığını. Ben biraz kendi tecrübelerimden bahsedebilirim. Bunlar alkolün biraz daha dolaylı etkileriyle alakalı. Bir kere ben içtiğim zamanlar kötü uyuyorum. Yatakta dönüp duruyorum, zor uykuya dalıyorum, sabah uykumu alamadan kalkıyorum. Ki hangover olaylarını hiç saymıyorum. O kadar içmişsem zaten bırak koşuyu başka herhangi bir iş konusunda da benden pek hayır gelmiyor.

Alkol tüketiminizi azaltmak istiyor ve bu konuda zorlanıyorsanız çıkın koşun. Çok net. Çıkın koşun, alkol konusunda endişeleriniz kalmayacak, otomatikman daha az içeceksiniz. İçtiğiniz her kadehi de daha keyifli içeceksiniz.

İçtiğim zaman vücudum o alkolü atacak diye susuz kalıyor. Bunun dışında içtiğim zaman ya az yiyorum ya çok yiyorum ya saçma şeyler yiyorum. Bir şekilde bozuluyor yemek düzenim. Bütün bunlar da doğal olarak benim koşularımı etkiliyor. Zor oluyor içmek ve koşmayı aynı anda götürmeye çalışmak. Koşmayı seçince alkol kendiliğinden azalıyor.

Şöyle bir örnek vereyim. Şimdi bu aralar koşamıyorum diye işten çıkıp eve geliyorum. Kitap okuyayım diyorum, dizi falan seyredeyim diyorum, açayım bilgisayarda bir iki iş halledeyim diyorum, bunların hepsinin yanında bir bira veya bir kadeh şarap falan fena gitmiyor. Ama diyelim eve geldim, sonra çıktım 15km koştum, geldim koşu sonrası iyi gidecek bir şeyler yedim. Sonrasında duş falan. Sonrasında da güzel ve sağlıklı bir akşam yemeği. Sonrasında uykumu güzelce almak için erkenden uyku. Bunların arasında hem fırsat kalmıyor içmeye, fırsat kalsa bile insan çok daha kolay bir şekilde ya bu kadar sağlıklı şey yaptım içmeyeyim daha iyi diyor.

Tabi şu noktayı da atlamayayım. Koşu sayesinde az içince insan bir yandan da daha kaliteli de içiyor. İçtiğinden de daha keyif alıyor. Bir kere az içtiğim için içtiğim şeyi içerken bir suçluluk olacaksa daha az oluyor. Bir de az içtiğim için bir şeyler içeceksem daha özenli oluyor bu iş. Ne bileyim mesela dolaptan düşünmeden rasgele bir bira alacağıma, ya şimdi boş boş bira içmeyeyim az içeyim ama şu güzel viskiden birazcık içeyim veya kendime uğraşayım da güzel bir perfect serve cin tonik hazırlayayım falan diyorum. Neyse bu alkol kısmı da fazla uzadı bir sonraki etaba geçelim.

Daha Programlı Olma

Planlayıcı Ajanda

Koşmanın bir başka yan etkisi de daha planlı programlı bir insan olmak. Ben aslında zaten genelde de çok planlı programlı bir insanımdır (bknz. O Plandakiler Bitecek). Ama koşu bu yönümü daha bir yüksek seviyelere taşıyor. Bir kere zaten bunun ana nedeni planlı programlı olmadan ciddi bir şekilde koşmanın pek mümkün olmaması. Yani belki de koşu insanı planlı programlı yapmıyor, daha çok planlı programlı olmadan zaten koşulmuyor.

Koşmak, daha doğrusu işi ciddiye alarak ve kendini geliştirmeye çalışarak koşmak, öyle fırsat buldukça çıkıp koşarak yapılabilecek bir şey değil. Diyelim bugün çıktım bir 15km koştum. Bunun için bugün buna zaman ayırmış olmam lazım önceden, kısa süren bir şey değil çünkü. Öncesinde hazırlığı, koşması, dönüp duş alması vs. uzun sürüyor. Karnın tok olmayacak, hemen yemek sonrası koşamazsın, çok aç da olmaman lazım, öncesinde vakitlice yemek yemiş olman lazım vs. Ertesi gün boş zaman buldun diyelim ama belki o gün dinlenme günün, koşmaman lazım. Bir sonraki gün antrenman programına göre tekrar koşman lazım ama o gün de iş uzadı mesaiye kaldın koşacak zaman bulamadım. Hop antrenman programın kaydı, sonraki gün başka şeylerin yerlerini değiştirmen gerekti vs. vs. İyi plan program yapmak lazım.

Yani belki de koşu insanı planlı programlı yapmıyor, daha çok planlı programlı olmadan zaten koşulmuyor.

Ki işin içine bir de haftasonu şehir dışı ziyaretleri, bir haftalık yaz tatilleri, bayramlar, katılınacak yarışların da planlanması girince iş iyice zorlaşıyor. Ama bu bir yandan da işte insanı daha planlı programlı yaptığı için bence kötü bir şey değil. Bir başak burcu olarak zaten kafadan herkes bu konuda kendini geliştirmeli. Bir kere kimse bir yere geç kalmamalı, çok sinir olduğum bir durum. Neyse girmeyelim oralara.

Daha İyi Uyku

Uyku

Uyku kısmı aslında biraz planlı programlı olma kısmına benziyor, hatta belki onun bir parçası. Böyle olmayan spor yoktur herhalde ama iyi uykuyla desteklenmeyince koşu işi de çok verimli gitmiyor. Ben mesela uykusuzken koştuğumda kendimi çok daha çabuk yorulur hissediyorum. Performansımın düşmesini geçtim, koşarken yeterince dikkatli olamıyorum, yalap şalap koşuyorum, kesin sakatlık riskimi falan da arttırıyorum.

Durum böyle olunca insan ister istemez koştuğu zamanlarda uykusuna dikkat ediyor. Akşam güzel bir koşu yapıp, iyice yorulduktan sonra da insan daha bir güzel uyuyor bu arada. Gerçi bazen uykumu almam lazım diye tutturup saat 22:00 olmadan uyumam arkadaşlarımı uyuz ediyor ama dediğim gibi uykumu almam lazım. Şu sıralar sakat olduğum için bana daha az uyuz oluyorlar muhtemelen çünkü koşamadığım için uyku işini de salmış durumdayım.

Koşmanın Değil Ama Sakatlanmadan Koşmaya Çalışmanın Getirdiği Sağlık

Fitness

Bunu özellike bu sakatlıkla anladım ki koşmak aman aman sağlıklı bir şey değil. Ama sakatlanmadan koşmaya çalışmak çok sağlıklı. Hem doktor tavsiyesi hem de genel anlamda sporun gereklilikleri nedeniyle bu sakatlıktan kurtulmak ve tekrar sakatlanmamak için bol bol genel güçlendirme egzersizleri, esneklik kazanma egzersizleri ve kaslara yararlı masajlar yapıyorum. Bütün bunlar bir insan sporla uğraşsın uğraşmasın herkesin yapabileceği ve kas iskelet sistemi için çok sağlıklı şeyler. Aynı zamanda benim koşmasam pek uğraşacağımı düşünmediğim şeyler.

Uzun süre ciddi spor yapanlar ağrılarından çok çekebiliyorlar. Ama bir yandan da 75 yaşında maraton koşan dedelerin varlığı kafamı karıştırıyor.

Bu sağlıkla ilgili kısmın bence hissi bir tarafı da var. Belki bunun acısı yıllar sonra çıkar bilemiyorum ama ben koştuğum zamanlar kendimi çok dinç ve sağlıklı hissediyorum. Etrafımdaki insanlar gün içinde yorgun argın takılırlarken ben kendimi çok daha iyi görüyorum. Daha sağlıklıymışım gibi geliyor. Muhtemelen yukarıda bahsettiğim gibi iyi beslenmenin, uykunun falan da buna çok etkisi var. Ama tabi dediğim gibi bu biraz daha hissi bir durum. Ben öyle hissediyorum diye hakikaten öyle midir bilemiyorum.

Uzun süre ciddi spor yapanlar ağrılarından çok çekebiliyorlar. Ama bir yandan da 75 yaşında maraton koşan dedelerin varlığı kafamı karıştırıyor. Belki de olay işin yıpranma kısmını da düşünüp bu konuda önlemler alarak dengeli ve bilinçli bir şekilde koşmak. Koşunun sağlıkla olan bağlantısı biraz karışık gerçekten.

Ne Bu Sakatlık

Sakatlık sakatlık diye bahsedip durdum yukarıda. Biraz açıklayayım ne sakatlığım olduğunu da. Doktorum iliotibial band sendromu (ITBS) olduğunu söyledi. Koşan insanlarda sık rastlanan bir şeymiş. Kendim de zilyon tane şey okudum tabi bununla ilgili ama merak edenleri Google’a yönlendireceğim. Söyleyebileceğim geçirdiğim en uyuz ve inatçı sakatlıklardan biri olduğu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir