Günlük Parçaları – 26

Günlük Parçaları 26

06.02.2018 – Beşiktaş/Ev

Son günlerde aklıma sık sık Bilkent günleri geliyor. Tam olarak neden bilmiyorum. Belki de bir aydır ailecek beraber yaşamak bana o günleri hatırlatmıştır.

Bu arada annem babam ve Cansu için kocaman bir parantez açmam gerekiyor, üçünün de hakkı ödenmez. Omuz ameliyatımdan sonra bir ay bana baktılar. Onlar olmasalardı işim çok zor olurdu. Yerlerini başkası dolduramaz.

Bilkent günlerinde hayatın ne güzel ve kendimin ne kadar mutlu olduğunu hatırlıyorum. O zaman sorsanız böyle demezdim tabi ama olsun. Şu anda unutuyorum sınav zamanları ne kadar stresli olduğumuzu falan. Ama şimdi bakınca çok tatlıydı be o günler.

Geçen bunları düşünürken acaba Vistaprint zamanı nasıldı diye düşündüm. Amerika’da olduğum zamandan bahsediyorum. O günlerde de mutluydum ama sanki o günler bir şeyler eksikti gibi geliyor. Sanki uyuşuk bir hayatın içindeydim gibi geliyor. Sanki bu günden bakınca Vistaprint zamanları benim kendimi tanıdığım, hayatta yavaş yavaş uyandığım günlermiş. Sanki kendimi o yıllarda bulmaya başlamışım. Şu anda da o süreç devam ediyor.

Geçen demiştim ya gerçekten mutlu olan insan mutlu olup olmadığını sorgulamazmış diye. Ben o zamanlar aslında bunu sorgulamıyordum ama mutlu olduğuma da katılmıyorum yine de. Birçok şeyin farkında değilmişim gibi. Hani Matrix’te Neo’nun gerçeğe geçmedenki hali gibi.

Tabi “ne kadar az bilirsen o kadar mutlusundur, cahillik en mutlusu” diye bir şey de var. Belki de cahildim o zamanlar ama gerçekten mutluydum da. Bilemiyorum. Biraz felsefeye fazla kaptırdık sanki kendimizi. Sonuçta şu anki halimi tercih ederim. Belki daha fazla acı çekiyorum ama daha fazla gerçeğin içindeymişim gibi hissediyorum kendimi. Neyse dediğim gibi çok felsefi oldu bu konular. Bugün de yazasım varmış hakikaten, aklımda düşünceler birbiriyle yarışıyor.

Blog İkilemleri

Biraz da şu hedeflerim, projelerim vs. konusuna gelmek istiyorum. Dokunmatik Rakun‘a başladım ama aynı zamanda içim içimi yiyor kişisel bloguma bir şeyler yazmadığım için. Daha doğrusu öyle bir blogum olmadığı için.

Kişisel blogumda bahsetmek isteyeceğim şeyler şu anki işimle ve çalıştığım kişilerle de ilgili şeyler. Şu anda bunları yazmak bu işi, ilişkileri etkiler mi? Hadi diyelim onları ayrı tuttum, o zaman istediğim şeyleri yazabilir miyim? Bir yandan da iş bitti diyelim ileride bahsedebilir miyim şu anda bahsetmediğim şeylerden? Bilemiyorum.

Şimdi başlayıp şimdiden bir alt yapı, birikim oluşturmuş olmak daha iyi olmaz mı? Bir kere şu anda anlatmak istediklerimi belki ileride şu anki duyguyla anlatamayacağım. Gerçi belki ileride daha tecrübeli bir şekilde daha iyi anlatacağım, bilemiyorum. Kişisel yazılarım için en kötü ileride bu defteri kullanabilirim sanki.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir