Karanlık

Karanlık

Sabah uyandığında hava karanlıktı. Gerçekten istediği için mi karanlıkta uyanmayı başarabilmişti yoksa tesadüfen mi öyle olmuştu tam bilmiyordu. İki şekilde de bu durumdan memnundu.

Karanlığın beraberinde getirdiği sessizliği seviyordu. Gece pek uyuyamamış olsa da pek dert etmedi. Bir sonraki gece telafi ederdi nasıl olsa. Çok dert değildi.

Yavaşça doğruldu, yatağın kenarında oturur pozisyona getirdi kendini. Bu şekilde bıraksalar sonsuza kadar durabilirmiş gibi geliyordu. Ama karanlık sonsuza kadar sürmeyecekti. Ziyan etmek istemiyordu karanlığı.

Yavaşça mutfağa gitti. Sanki acele ederse ısınmayan eklemleri zarar görecekmiş gibi bir havası vardı. Su ısıtıcısına damacanadan su doldurdu, yerine yerleştirip düğmesine bastı. Su ısıtıcısının çıkardığı ses sabah karanlığının sessizliğinin içine ediyordu ama bir kupa çay için katlanmak zorundaydı. Yapacak bir şey yoktu.

Su kaynarken raftan bir kupa aldı, içine bir tane sallama çay poşeti koydu. Suyun kaynamasını beklerken ne yapsam ilk önce diye düşündü. Sessizliği ve karanlığı iyi değerlendirmek istiyordu. O yüzden iyi düşünüp seçmeliydi yapacağı şeyi. İşleri kendi seyrine, yani şansa bırakamazdı.

İki fikir vardı aklında. Ya yeni kurduğu websitesi üzerinde çalışacak ya da meditasyon yapacaktı. Günün geri kalanında belki tekrar iyi bir fırsatı olmaz diye meditasyonda karar kıldı. Şimdi suyun kaynamasını beklemesi gerekiyordu. Çok uzun sürmedi.

Yaklaşık iki dakika sonra salonda, yerdeki yumuşak halının üstünde, sırtını kanepeye dayamış, bağdaş kurmuş bir vaziyette oturuyordu. Meditasyon yaparken yere mümkün olduğunca yakın olmak hoşuna gidiyordu.

Çayını biraz uzağındaki sehpanın üstüne koymuştu. Meditasyon sırasında çay biraz soğuyacaktı ama o böyle seviyordu zaten. Meditasyon yapmasa da soğumasını bekleyecekti. Tek risk şimdi biraz fazla soğumasıydı çayın ama çok da dert değildi onun için. Bir kupa çayı oda sıcaklığında içmek sorun değildi onun için.

Saatindeki zamanlayıcıyı yirmi dakikaya ayarladı ve süreyi başlattı. Sakince gözlerini kapadı. Gideceği yeri bilmiyordu ama heyecanlıydı. Uyku sonrası meditasyonlar onu uzun yolculuklara çıkarırdı. Yola çıktı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir