Amerika’da İkinci Yıl

Amerika’da ikinci yıl hem benim için, hem de tahmin ediyorum ki oda arkadaşlarım için, herkesin kendi işine gücüne baktığı bir yıl oldu. Çok öyle heyecan veren bir cümle değil bu biliyorum ama hatırladığım kadarıyla durum böyle idi.

Okumaya devam et “Amerika’da İkinci Yıl”

Kediler Beni Bazen Üzüyor

Savunmasız canların, kedilerin vs. canının yanması beni neden üzüyor?

Eve varmak üzereydim. Caddenin kenarında bir kedi gördüm. Beyaz bir kediydi ama üstü kirden grileşmişti. Bir patisini yere basmıyordu. Dikkatli bakınca patisinin olmadığını gördüm. Sanki daha önceden bir kazada kopmuş gibiydi. Üzüldüm. Aslında kedinin dışarıdan sefil görünüşüne karşı kendi halinden memnun bir hali vardı. Memnun belki doğru sözcük değil ama ne bileyim sanki bir derdi yokmuş gibi öyle caddenin kenarında durmuş etrafa bakınıyordu.

Okumaya devam et “Kediler Beni Bazen Üzüyor”

Az Öz Arkadaşlarım

Sosyal ve çevresi geniş arkadaşlarımı düşündükçe benim çok arkadaşım yokmuş gibi geliyor bazen. Hafif hüzünlü de bir düşünce aslında bu. Ama hani şikayetçi olduğum bir konu mu, pek değil. Zaten hayatımın çoğunda yeni arkadaşlıklar arayan bir insan olmadım. Gerçi var mıdır öyle sürekli yeni arkadaş arayanlar? Vardır herhalde. Neyse.

Okumaya devam et “Az Öz Arkadaşlarım”

Amerika’da İlk Yıl

Amerika’da ilk yıl nasıl geçti acaba? Şimdi geriye dönüp bunları yazmakta biraz zorlanıyor insan. Anılar kolay gelmiyor insanın aklına. Keşke daha erken başlasaymışım günlük tutmaya diyorum. Günlükten bakar bakar yazardım buraya. Ama yapacak bir şey yok. Sonuçta bunları elimden geldiği kadar anlatmak istiyorum. Unuttuğum anılarımdan özür diliyorum şimdiden.

Okumaya devam et “Amerika’da İlk Yıl”

Ölürken İyi Bir Hayat Geçirmişim Diyebilmek Üzerine


Geriye dönüp baktığımda zamanımı iyi kullanmış olduğumu görmek.

Yukarıdaki benim yaşam boyu hedeflerimden biri. Yani ölürken bilincim yerinde olursa, şöyle bir hayatımı gözden geçirip, “İyi ya, güzel bir hayat geçirmişim, zamanımı iyi değerlendirmişim, istediğim şeylere zaman ayırmışım, beni tatmin eden şeyler yapmışım.” diyebilmek istiyorum.

Okumaya devam et “Ölürken İyi Bir Hayat Geçirmişim Diyebilmek Üzerine”

O Plandakiler Bitecek

Ön Bilgi: Beni yakından tanıyanlar biraz planlama manyağı bir insan olduğumu bilirler. Belki buralarda bir yerlerde de bahsetmişimdir birkaç kere.

Aralarda kafa patlatıyorum, gün biterken beni huzurlu hissettiren şeyler neler diye. Karnımın aç olmaması, güzel müzikler dinlemiş olmak, kafamı kurcalayan sorunlar olmaması gibi şeyler geliyor aklıma. Ama galiba beni en huzurlu yapan şey planladığım şeyleri yapmış olmak. Planda ne olduğu çok farketmiyor. Önemli olan hepsinin bitmiş olması. Yapılacaklar listeme bakıp da herşeyin bitmiş olduğunu görmek galiba bana yatmadan önce en çok huzur veren şey.

Okumaya devam et “O Plandakiler Bitecek”

Neden Elektrik Elektronik?

Bazen düşünüyorum zamanında neden Elektrik Elektronik okumayı seçtim diye. Çok öyle aman aman bir nedeni yok açıkçası. 17 yaşında hepimize soruyorlardı ne okuyacaksın diye ÖSS tercihlerini yaparken, biz de bir şeyler seçmeye çalışıyorduk işte.

Okumaya devam et “Neden Elektrik Elektronik?”

Amerika’ya Taşınıyor Olmak

Yurtdışı Arayışları yazımda en son Bentley University’e gitmeye karar verdim demiştim. Bu iş kesinleştiğinde herhalde Mart veya Nisan civarıydı. Okul bitmek üzereydi, gitmeye üç beş ay falan kalmıştı. Yurtdışında yaşamaya gidiyor olmak ilginç. O zamanki ben için kısa sürede büyük değişiklik.

Okumaya devam et “Amerika’ya Taşınıyor Olmak”

Yurtdışı Arayışları

2011 senesinin sonlarıydı. Bir yandan bitirme projeleri ile uğraşıp sağ salim bölümden mezun olmaya çalışıyorduk, bir yandan da yurtdışında master yapabilmek için paso okul araştırıyor, başvuru yapıyorduk.

Okumaya devam et “Yurtdışı Arayışları”